24 Ekim 2011 Pazartesi

Bir Fotogaf Ve Ask'ın Öyküsü....

 '' Bugun  istanbul  istiklal  caddesinde  geziyor  iken  ( hani  su bilindik  adı  ile taksim dedikleri  semt ... ) eski salaş  bir  eskici dükkanına girdim...amacım  belki  eski  bir kac  kitap  bulmaktı fakat  gözüme koca  bir sandık dolusu  fotograf ilişti...Hemen  sordum  dükkan sahibine  ... '' Bakabilirmiyim ?... '' '' Tabiki isterseniz satın bile alabilirsiniz '' dedi... Ben ne  yapabilirdimki  benim olmuyan  icinde  ben olmuyan  fotografları...Sonra  bir  kitap  kafeye gittim..Söyle  bol küpüklü  türk kahvemi  söyleyip  bilgisayarımı  cantasından cıkartıp yazmalıydım  O  fotografın  üyküsünü  ve  paylaşmalıydım..... ''



Şöyleki....


               Bir fotoğraf geçti elime...Ne kadar da örselenmiş....Üzerinde çizikler kenarlarında yırtıklar....İlk önce arkasına baktım....Kısa cümlelerle yazılmış bir not '' Her an mutlu...Her an güzel..Her an hayat dolu...Her an tertemiz...Ve....Her an benimle ol... ''      ( Hemen altında ) Günü bilmiyorum ama güzel bir ilkbahardı bu fotoğraf çekildiğinde...Böyle yazıyordu....Neden sonra yeniden çevirip baktım....Ancak bu kez farklı bir gözle....Dans eden bir çift var....Kim yazmıştı acaba bu notu ?... Erkek olan mı yoksa kadın mı ?...Kim yazarsa yazsın güzel olmuş...Hele tarihlerin önemli olmadığını kalplerin o fotoğrafa hayat verdiğini bilmesi notu yazan kişinin ruhunu çıkarmış ortaya...Gözleri ışıl ışıl parlıyor ikisinin de....Hayata kafa tutmanın verdiği mağrur gülümsemeleri ise dudaklarının bir köşesine sığınmış....Kadın erkeğin omzuna elini atmamış dolamış adeta sıkı sıkıya....Erkek ise bu dolamaya karşılık verircesine kadını kavramış belinden....Gözler küçülmüş ve kızarmış hafifçe... Eh... serde alkol var....Yüzler objektife dönmüş yanaklar bir olmuş...Her türlü sıkıntı üzüntü, keder unutulmuş....Sadece geceyi yaşamanın hiçbir şey düşünmemecesine eğlenmenin arzusu var bu pozda.....Sanki bu fotoğrafta sahte hayatın bir bilemedin iki saat sonra yerini o tuhaf ama yaşanması gerçek olan hayata bırakası bakışlar var....Belki adamla kadının son mutlu gecesidir....Ne bileyim....

               Adam hayatın verdiği acıya fazla dayanamamış ve gitmiştir bilinmeyen bir yere.....Belki de kadın...Başka birine tutulmuş yeni ufuklara koşmuştur....Her ne kadar mutlu haller yansıyorsa da objektife içlerindeki fırtınaları kim bilebilir ki ?...Belki adam bu eğlenceyi hak etmiyordur....Bol bol içmiştir unutmak için....Kadınsa yorgunluktan ölse de sadece adam için orada bulunuyordur....O mutlu olsun diye....

               Veya '' Sürat yapan bir otomobilde beraberce ölüme gittiler...''diye başlayan....'' Doğum yaparken ölen kadın eski mutlu günlerinde...''Alkolü fazla alan koca kıskançlık krizi geçirdi ve karısını 20 yerinden bıçakladı...'' diye devam eden bir gazetenin ikinci sayfa haberi belki de bu fotoğraf....Bir sürü kötü haber peş peşe....

              Oysa bir de şöyle fotoğraflar var...'' Biz evleniyoruz, çok mutluyuz...'' Ya da....'' Çocukluk aşkı gerçek oldu ve yıllar sonra yine birbirlerini buldular...'' Mesela...'' Aşkları yeni doğan kızlarıyla daha pekişti...'' Kim bilsin ?...İyi de olsa kötü de olsa bir anı....Hani yıllar öncesi okulda arkadaşların birbirlerine verdikleri ''Benden sana cansız bir hatıra'' fotoğrafı....

               Fotoğraf kimi zaman....Kimliğe yapıştırılmış haydut gibi tiplerdir....Bazense...İş başvurusu yapılan yerlere verilen 24 lük vesikalıkların 12 si....Sünnetlerde çocuğun can derdinden gözlerine yansıyan '' Kurtarın beni '' bakışı.....Düğünlerde süzüm süzüm süzülen gelinle kasım kasım kasılan damadın tarifsiz mutluluklarıdır.....

               Fotoğraf kimi zaman..3 ya da 4 kişilik çekirdek aileye anneanne babaanne veya dedenin katılmasıyla bütünlenen ve mahalle fotoğrafçısında son bulan bir anı....Bir kız çocuğunun babaya olan büyük sevgisinin ölümsüzleşmesidir....Veya....Bir annenin çocuğuna hiç bırakmamacasına sarılması....Kimi zamansa...Bir ayağında 42 diğerinde 43 numara postal olan ve tuvalet nöbeti tutan bir asker....Yine tonlarca askerin bir araya gelmesi o askerlerden birinin ileriki yıllarda baba olması ve içinden çocuğuna kendini buldurmasıdır.......

              Bazen....Küçük bir çocuğun o yaşına göre en değerli varlıkları olan büyükbaba ve büyükannesinin ortalarına kurulması...... '' Seviyorum lan seni '' diyen bıçkın bir delikanlının sevdiğini cüzdanında her yere taşıması.....Gurbete olan her kimse '' Bak ben '' diye arkasına not düşüp gönderdiğidir.....

              Bazense.....Yaşı yavaş yavaş kemale ermişlerin etrafına '' İşte ben buydum bir zamanlar '' diye özlemle gösterdikleri.....Genç sevgililerin birbirlerine gösterip '' Ay bu sen misin ?...'' diyerek güldükleri....Nişanın atılmasından sonra her bir şeyin al gülüm ver gülüm olduğu dönemlerde ilk önce değişilen şeylerdir.... Fotoğraflar....Ama hepsinin de yüzlerindeki ifade aynı.....Donukluk....Siyah beyaz da renkli de olsa....Mutluluk gülümsemeleri ile hüzünlü yüzler hep aynı...

              Bu örselenmiş fotoğraf kimin bilinmez ama....Ben bu umutla gülümseyen....Sevgiyle birbirini saran....Hayata kafa tutmayı amaç edinmiş gibi duran... Her şartta birbirlerine bağlı kalan bu çifti hiçbir kareye sığdıramadım.....Belki onlar fotoğraf karesi değillerdir....Belki de gerçektirler.....Tıpkı senle ben gibi.....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder